Hayat | Konular | Kitaplık | İcatlar | İletişim

Fezayı Dinleyen Sun’i Kulaklar

İnsanoğlu, fezâya olan merakını gidermek için 1600’lerden itibaren teleskoplarla fezâyı gözlemiştir. Astronomlar; “İnsan, fezâ ve Dünya üzerinde meydana gelen hâdiseler arasında nasıl bir irtibat vardır?” sorusunun cevabını aramaya devam etmektedir. Galaksimizdeki yakın yıldızların gözlenmesiyle, yön belirleme, zaman tayini, galaksideki yerimiz, gezegenlere olan uzaklığımız gibi birçok bilinmeyen keşfedilmiştir.
Atmosfer, yıldızlardan gelen ışınların değişik şekillerde kırılmasına sebep olmaktadır. Bu durum, herhangi bir yıldızın konumunun hassas biçimde hesaplanabilmesini sınırlamaktadır. Diğer yandan, yıldızların hiçbiri sâbit değildir, tamamı farklı yön ve hızda hareket etmektedir. Yakın yıldızları kullanarak Dünya’nın fezâdaki konumunu hassas bir şekilde hesaplamaya çalışmak, hareket hâlindeki bir sandal üzerindeyken, hareket eden diğer sandalların konumuna nispetle kendi konumunu hesaplamaya çalışmak gibi bir şeydir.1 Aslında fezâda kendi konumumuzu hassas bir şekilde hesaplamaya çalışırken deniz feneri gibi sâbit bir referans noktasına ihtiyacımız vardır. İşte bu noktada kâinattaki her şeyi, kâinatın var edilme sebebi olan insana hizmet ettiren Rahmeti Sonsuz’un, Dünya’dan çok uzakta olan kuasarları bilemediğimiz birçok hikmetinin yanısıra, fezâ çalışmalarında birer nirengi noktası olarak kullanılmak üzere yarattığı anlaşılmaktadır.

Kuasar nedir?
Günümüzde mahiyeti yeterince anlaşılamamış olan kuasarlar bilinen fezânın en uzağındaki cisimlerdir. Kuasar, “quasi-stellar radio source”in kelimesinin kısaltılmış şeklidir. Kuasarlar ancak çok güçlü optik teleskopla görülebilen yıldıza benzer, ama aslında yıldız değildir. Fezada bir nokta gibi gözüken bir kuasar, gerçekte Güneş’ten trilyon kere daha güçlü enerji yayabilmektedir.2 Kuasarlar o kadar uzak ve parlaktır ki, her teleskopla görülemez. Kuasarlar bu uzaklıktan dolayı hareket etmiyormuş gibi algılanır. Bu hususiyetleri onların fezâdaki konumlarının hassas bir şekilde hesaplanabilmesini mümkün kılar. Bunun yanı sıra, kuasarların fezâda bütün yönlerde dağınık olarak bulunması, dünyanın her tarafından gözlenebilmesi ve yayımladıkları radyo sinyallerinin atmosferik tesirlerden etkilenmemesinden dolayı, yağmurlu veya güneşli günlerde, gece veya gündüz onlardan faydalanabilmemiz mümkün olmaktadır. Kuasarlardan yayılan radyo dalgaları fezâda ışık hızıyla hareket eder ve atmosfere yaklaşık 10-15 milyar yılda ulaşır. Kuasarların ışık hızında yaydığı radyo enerjisi fezâyı dinlemede kullanılan, sun’î kulaklar olarak niteleyebileceğimiz radyo teleskoplar yardımıyla alınabilmektedir. Radyo teleskopların gözlemlediği radyo enerjilerinin değerlendirilebilmesi için VLBI (Very Long Baseline Interferometry: çok uzun bazlı interfeometre) adlı istasyonlar kurulmuştur. Dünyada şu anda 26 ana VLBI istasyonu mevcuttur ve bu sayı gittikçe artmaktadır. Bu istasyonlarda inşa edilen radyo teleskoplar çeşitli boylarda (maksimum 70 metre) ve çaplarda (maksimum 9 metre) olabilmektedir.3
VLBI istasyonlarındaki radyo teleskopların algıladığı radyo dalgalarını elde edilmek istenen bilginin mâhiyetine göre analiz etmek için, yine VLBI denen bir ölçme tekniği geliştirilmiştir. Bu teknik, aynı kaynaktan yayılan iki veya daha fazla dalga silsilesinin girişimine ve dünya üzerine tesis edilmiş radyo teleskoplar arasındaki mesafeleri çok hassas ölçme prensibine göre çalışır. Bu sisteme göre bir kuasarın sinyali eş zamanlı olarak en az iki radyo teleskopla kaydedilir. Zamanın hassas ölçülmesi için 1 milyon yılda 1 saniye hata yapan hidrojen saatleri kullanılır.4

VLBI’den nasıl faydalanırız?
VLBI verilerine internet bağlantısı olan herkes ulaşabilir. VLBI ölçme tekniği ile yeryüzündeki bazı fizikî değişikliklerin tespit edilmesi, kıtalarda, atmosferde ve okyanuslarda meydana gelen farklılaşmaların anlaşılması, yıldızların konumlarının hesaplanması ve uzay yolculuğu için gerekli rotaların tanımlanması gibi birçok çalışma yapılmaktadır.
Kıta hareketleri
VLBI ölçme tekniğine göre 26 ana istasyon arası mesafeler belli zaman aralıklarında sürekli hesaplanmaktadır. Zamana bağlı olarak bu mesafelerdeki artma veya azalmalar belli aralıklarla tespit edilmektedir. Böylece farklı kıtalar üzerine tesis edilmiş radyo teleskopların birbirlerine göre milimetre mertebesinde hareketleri, hareket hızları ve yönleri belirlenebilmektedir.5 Günümüzde kullanılan VLBI ve GPS (global konumlama sistemi) ölçme teknikleriyle kıtaların sâbit bir hızla hareket ettikleri tespit edilmiştir. Meselâ günümüzde Kuzey Amerika ve Avrupa kıtaları birbirinden yılda yaklaşık 1 cm uzaklaşmaktadır. Alfred Wegener’in geliştirmiş olduğu kıtaların hareketi teorisine göre 200 milyon yıl önce Dünya Şekil 1’de görüldüğü gibiydi.6 Kur’ân yaklaşık 1400 yıl önce kıtaların hareket ettiğini haber vermiştir. İnsanlık bu yüzyılda geliştirdiği teknolojilerle ancak bu ilmî hakikati tasdik etmek mecburiyetinde kalmıştır. VLBI tekniği, Kur’ân’ın zaman yaşlandıkça gençleşen mu’cize bir kitap olduğunun delillerinden sadece biri olmuştur.
Dünya’nın kendi ekseni etrafında dönme hızındaki değişme
Güneş ve Ay’ın çekim tesirleri, Dünya’nın aktif iç parametreleri, atmosferik hâdiseler ve okyanuslardaki med-cezir hareketleri Dünya’nın dönme hızında artma veya azalmalara sebep olabilmektedir. Hassas VLBI ölçmeleri ile Dünya’nın dönüş hızı ve hız değişmeleri doğru ve hassas şekilde hesaplanabilmektedir. Misâl olarak, 1997’de meydana gelen en büyük hava hâdiseleri arasında kabul edilen El-Nino kasırgası, gün süresini 0,6 milisaniye artırmıştır.7

Fezânın neresindeyiz?
Bize göre sâbit olduğunu kabul ettiğimiz kuasarlarla yapılan VLBI gözlemlerinin diğer bir faydası, şu anda fezânın neresinde olduğumuzu çok daha hassas belirlememize imkân vermesidir.8 Fezânın her tarafında bulunan kuasarlardan en az üçü üzerinde yapılan gözlemlerden yola çıkılarak, Dünya’nın konumu belirlenebilmektedir. Bu işlemde 26 istasyonun kullanılması Dünya’nın uzaydaki yerinin tespitinin çok hassas olmasını sağlayabilmektedir.

Fezâda yolculuk
Galaksilerin çok uzağında bulunan kuasarlardan gelen radyo dalgalarının VLBI analizi, bir uzay gemisinin izleyeceği yörünge bilgilerinin hesaplanabilmesini mümkün kılmaktadır. Uzaydaki yerini bilen ve gideceği yerin konumunu ve yön bilgilerini hassas bir biçimde hesaplayabilen insan için, uzay seyahatlerindeki muhtemel problemlerden biri daha çözülmüş görünmektedir.
VLBI’nin kullanılma sahaları ve insanlığa sunduğu faydalar dikkate alındığında, insanı ve kâinatı yaratan, kâinatı ona musahhar kılan Zât-ı Zü’l-Celâl insanı karşılaştığı problemler karşısında çaresiz bırakmamış, milyarlarca yıl ötelerden gelen bir radyo enerjisiyle dahi insanlığın çıkmazlarına çözüm lütfetmiştir.

Dipnotlar
1. http://www.oarval.org/meridian.htm
2. http://www.astrosociety.org/education/publications/tnl/14/14.html
3. http://deepspace.jpl.nasa.gov/dsn/antennas/70m.html6.
4. http://cfa-www.harvard.edu/hmc/
5. http://lupus.gsfc.nasa.gov/brochure/btoday2.html
6. http://kids.earth.nasa.gov/archive/pangaea/index.html
7. http://www.geod.nrcan.gc.ca/geodesy/vlbi/index_e.php
8. http://www.nasa.gov/mission_pages/exploration/whyweexplore/Why_We_13.html


Kategoriler

- bilim - teknoloji - insan - icat - uzay - dünya - güneş - fizik - bitki - bilgisayar - internet - yaratılış - bilim adamı - nasa - ay - atmosfer - su - iletişim - evren - gezegen - kanser - enerji - Işık - gen - kara delik - CERN - Yüzyılın deneyi - mucit - Nobel Fizik ödülleri - atom - beyin - deney - tarih - Ana Britannica - DNA - astronomi - oksijen - biyoloji - matematik - İcatlar - elektrik - zaman - telefon - genetik - yildiz - göz - virüs - bakteri - teori - cep telefonu

MollaCami.Com