Hayat | Konular | Kitaplık | İcatlar | İletişim

Coğrafya terimleri K-

K--

Kainat :Madde ve enerjiden oluşan başı ve sonu olmayan sistemdir.

Kaldera :Volkan konisinin tepe kısmının çökmesi ile oluşan çukur alan.

Kalkan: Yerkabuğunun en eski kısımları olup, bu sahalar genellikle Paleozoik, Alt paleozoik'e ait olup başkalaşım kayalarından ibarettir. Paleozoik'ten günümüze kadar sürekli kara halinde kalmışlardır. Kanada kalkanı, Arabistan kalkanı gibi.

Kalker (Kireçtaşı) : Deniz ve okyanus havzalarında, erimiş halde bulunan kirecin çökelmesi ve taşlaşması sonucu oluşan taştır.

Kant-Laplace teorisi : Güneş Sistemi’nin oluşumu ile ilgili farklı teoriler ortaya atılmıştır. En geçerli teori sayılan Kant-Laplace teorisine Nebula teorisi de denir. Bu teoriye göre, Nebula adı verilen kızgın gaz kütlesi ekseni çevresinde sarmal bir hareketle dönerken, zamanla soğuyarak küçülmüştür. Bu dönüş etkisiyle oluşan çekim merkezinde Güneş oluşmuştur. Gazlardan hafif olanları Güneş tarafından çekilmiş, çekim etkisi dışındakiler uzay boşluğuna dağılmış ağır olanlar da Güneş’ten farklı uzaklıklarda soğuyarak gezegenleri oluşturmuşlardır.

Kanyon: Akarsu ve buzul tarafından yatay tabakalı arazilerde açılmış "U" şeklindeki vadilerdir.

Kanyon vadi: Yamaçlardaki farklı aşınma sonucu, basamaklı bir biçimde oluşan vadi tipidir. Yamaçlar oldukça dik ve derindir. Genellikle kolay aşınabilen kalın kalker tabakaları içerisinde oluşurlar.Ülkemizde pek yaygın değildir. Akdeniz Bölgesindeki Göksu vadisinde kanyonlar görülür.

Kapalı Havza : Sularını denize ulaştıramayan havzalara kapalı havza denir.

Kar: Yoğunlaşma 0°C’nin altında gerçekleşirse, buz kristallerine dönüşür. Bu oluşuma kar denir.

Karaların Ortalama Yüksekliği : Karaların ortalama yüksekliği 1000 m dir. Dünya’nın en yüksek yeri deniz seviyesinden 8840 m yükseklikteki Everest Tepesi’dir.

Karasallık: Denizlerden kıtaların iç kesimlerine doğru gidildikçe, havadaki su buharı miktarı azalmaktadır. Buna bağlı olarak, Güneş'ten gelen enerji, su buharı tarafından tutulmadığı için yazın fazla ısınmakta, kışın ise fazla soğumaktadır. Dolayısıyla kıtaların iç kısmı, deniz kenarlarına nazaran yazın sıcak, kışın soğuk geçmektedir. Karasallık derecesi de sahillerden iç kesimlere doğru gidildikçe artmaktadır.

Karayel : Türkiye’ye kuzeybatıdan esen soğuk rüzgarlardır. Kışın kar yağışlarına, yazın sağanak yağışlara neden olur.

Karstik Göller : Eriyebilen kayaçların bulunduğu yerlerde oluşan göllerdir.

Karstik kaynak: Kalkerli arazilerde yer yüzüne çıkan kaynaklardır. En fazla Akdeniz Bölgesinde görülür. Ör: Düden suyu Bu kaynakların en önemli özelliği sularının bol miktarda kireç içermesidir.

Karstik arazi: Kireçtaşından oluşmuş arazi.

Karstlaşma: Kireçtaşlarının karbondioksitli sularla erimesi ve bu erimeden dolayı oluşan topoğrafya şekillerinin ortaya çıkmasıdır.

Karst topoğrafyası: Kireçtaşlarının erimesi ve suda eriyik haldeki kireçlerin tekrar birikmesi sonucunda oluşan ve buna ait şekilleri kapsayan arazi.

Kaynak : Yeraltı sularının kendiliğinden yeryüzüne çıktığı yere kaynak denir. Türkiye’de kaynaklara pınar, eşme, bulak ve göze gibi adlar da verilir.

Kenar Deniz : Okyanus kıyılarında, okyanuslardan adalarla ayrılan denizlere denir. Örnek : Japon Denizi, Çin Denizi (Sarı Deniz), Umman Denizi, Kuzey Buz Denizi, Antiler, Tasman Denizi, Mercan Denizi, Bering Denizi, Karayip Denizi

Kesir Ölçek : Haritalardaki küçültme oranını basit kesirle ifade eden ölçek türüdür.
1 / 25.000 , 1 / 500.000, 1 / 1.000.000 birer kesir ölçektir.
Kesir ölçekte, pay ile paydanın birimleri aynıdır. Uzunluk birimi olarak santimetre (cm) kullanılır. Örneğin : 1 / 1.000.000 ölçeğinde, arazi üzerindeki 1.000.000 cm (10 km)'lik uzunluk harita üzerinde 1 cm gösterilmiştir.

Keşişleme: 30° enlemi çevresindeki dinamik Y.B.’ın etkisi sonucu oluşur. Suriye çölünden Güneydoğu Anadolu’ya doğru eser. Sıcak ve kurudur. Bitkiler üzerinde kurutucu etkisi vardır.

Kırağı : Soğuyan zeminler üzerindeki yoğunlaşmanın buz kristalleri şeklinde olmasıdır. Kırağının oluşabilmesi için de havanın açık ve durgun olması gerekir.

Kırç : Aşırı soğumuş su taneciklerinden oluşan bir sis uzun süre yerde kaldığında, su taneciklerinin soğuk cisimlere çarparak buz haline geçmesidir.

Kırgıbayır : Yarı kurak iklim bölgelerinde sel yarıntılarıyla dolu yamaçlara kırgıbayır (badlans) denir.

Kıta : Denizlerin ortasında çok büyük birer ada gibi duran kara kütlelerine kıta denir.

Kıta Platformu : Derin deniz platformundan sonra yüksek dağlar ile kıyı ovaları arasındaki en geniş bölümdür.

Kıta Sahanlığı : Deniz seviyesinin altında, kıyı çizgisinden -200 m derine kadar inen bölüme kıta sahanlığı (şelf) denir. Şelf kıtaların su altında kalmış bölümleri sayılır.

Kıta Yamacı : Şelf ile derin deniz platformunu birbirine bağlayan bölümdür.

Kıvrılma: Tortul ve diğer kayaların, yerkabuğunda meydana gelen sıkışmalar sonucunda asli durumlarının bozularak çeşitli şekillerde kıvrılması.

Kıvrım: Dağ oluşum hareketleri ile özellikle tortul tabakaların sıkışmaları ile çeşitli yönlere doğru eğilip bükülmeleri. Derin denizlerde biriken tortulların kıvrılarak yükselmesi ile kıvrımlı dağlar oluşmaktadır.

Kıyı kordonu: Kıyı oklarının koy ve körfezin ağız kısmını kapatacak kadar büyümesiyle oluşan yer şeklidir.

Kıyı oku: Dalgaların taşıdığı malzemeleri deniz içinde veya kıyıya paralel bir şekilde biriktirmesiyle oluşan yer şeklidir.

Kiltaşı (Şist) : Çapı 2 mikrondan daha küçük olan ve kil adı verilen tanelerin yapışması sonucu oluşan fiziksel tortul bir taştır.

Klimatoloji: Atmosferin, atmosfer olaylarının ve iklim tiplerinin oluşum, özellik, dağılış ve etkilerini inceleyen bilimdir.

Kom : Ekonomik faaliyetin büyük ölçüde hayvancılığa dayalı olduğu aileler veya kişiler tarafından oluşturulan geçici yerleşmelerdir.

Konkordan: Tabakaların uygun olarak birbiri üstüne gelmesi.

Konveksiyonel Yağış : Isınan havanın yükselerek soğuması ile oluşan yağışlardır.

Konverjans: Hava kütlelerinin birbirine kavuşması. Siklon sahaları birer konverjans alanıdır.

Korelat depo veya tabaka: Bir araziden aşınan malzemenin, aynı arazinin çevresinde veya çukur sahalarında birikmesi. Burada aşınma ve birikme olayları aynı zamana denk gelmektedir.

Korrazyon: Akarsu ve rüzgarlarla taşınan katı parçaların çarpması, yani darbe etkisi ile meydana gelen aşınma.

Korrozyon: Suyun etkisi ile oluşan kimyasal yönden aşınma.

Kömür : Bitkiler öldükten sonra bakteriler etkisiyle değişime uğrar. Eğer su altında kalarak değişime uğrarsa, C (karbon) miktarı artarak kömürleşme başlar. C miktarı % 60 ise turba, C miktarı % 70 ise linyit, C miktarı % 80 – 90 ise taş kömürü, C miktarı % 94 ise antrasit adını alır.

Kör (Çıkmaz) Vadi : Karstik yörelerdeki akarsular bir düdende kaybolarak akışını yeraltında sürdürür. Bu akarsuların yeryüzünde süreklilik göstermeyen vadilerine kör (çıkmaz) vadi denir.

Krater : Yanardağların püskürmesi sırasında mağmanın izlediği yola volkan bacası ve bunun ağzına krater denir.

Krivetz: Romanya’nın iç kesimlerinden Karadeniz kıyılarına doğru esen soğuk rüzgarlardır.

Kroki : Bir yerin kuşbakışı görünümünün ölçeksiz olarak düzleme aktarılmasıdır.

Kuaterner Zaman : Bakınız : Dördüncü Zaman.

Kserofil: Kuraklığı seven bitki.

Kserofit: Kurakçıl bitki. Bu bitkiler kurak şartlara dayanıklı bitkilerdir.

Kuesta: Tabakaların bir tarafa doğru eğimli olduğu sahalarda yumuşak tabakanın aşınması ile sert tabaka üzerinde oluşan dik alın.

Kum adacıkları :Akarsu eğiminin azaldığı ve yatağın genişlediği yerlerde, taşınan alüvyonlar ve kumlar küçük adacıklar şeklinde biriktirilir. Bunlara kum adacıkları denir.

Kumsal : Kıyılarda dalga ve akıntıların taşıdıkları maddeleri biriktirmesi ile oluşan alanlara kumsal denir. Girintili-çıkıntılı bir kıyıda dalgalar, denize çıkıntı yapan dik burunlarda aşındırma, buradan kopardıkları maddeleri koy içlerine taşıyarak kumsalların oluşmasını sağlar. Bu nedenle kumsallar genellikle koy içlerinde yer alır ve bir şerit halinde uzanır.

Kumtaşı (Gre) : Kum tanelerinin doğal bir çimento maddesi yardımıyla yapışması sonucu oluşan fiziksel tortul bir taştır.

Kumullar : Rüzgarların taşıdığı kumların çökelmesiyle kumullar oluşur. Gevşek yapıya sahip olan kumullar sürekli yer değiştirmektedirler. Orta Asya çöllerinde oluşan hilal biçimli kumullara ise barkan adı verilir.

Kuraklık Sınırı : Bir bölgenin sıcaklık ve nem koşulları tarım ürünlerini, sulamaya duyulan gereksinimi etkilemektedir.Yaz kuraklığının belirgin olduğu bir yerde sulamaya duyulan gereksinim fazladır. Buna kuraklık sınırı denir.

Kutup daireleri: Güneş ışınlarının Yengeç ve Oğlak Dönencelerine dik geldiği tarihlerde Güneş ışınlarının teğet geçtiği yerlerdir. Bu dairelerden sonra kutuplara doğru gün düzeni bozulur. Gece ile gündüz süreleri 24 saati aşmaya başlar.

Kutup noktaları: Yer ekseninin Kuzey yarımküredeki ucuna kuzey, Güney yarımküredeki ucuna ise Güney kutup noktası denir.

Kutup rüzgarları :Kutuplardaki Termik Y.B alanlarından 60 enlemlerindeki Dinamik A.B merkezlerine doğru esen rüzgarlardır. *60 enlemlerinde Batı Rüzgarları ile karşılaşarak cephe oluşumuna neden olurlar.

Kuyruklu yıldız: Güneş sistemi içinde yer alan ve etrafında irili ufaklı taşlar, gaz ve toz tabakası bulunan gök cisimleridir.

Kuyu suları : Kuyular açılarak yeraltından çıkarılan sulara kuyu suları denir.

Kümülüs bulutları: Isınan havanın yükselerek soğuması sonucu oluşur. Bulutu oluşturan su taneciklerinin yoğunlaşması aynı seviyede başladığı için alt kısımları düzdür. Sütun veya pamuk yığınına benzeyen bulutlardır. Genellikle sıcak dönemlerde görülürler.

Kütle hareketleri: Toprak akması, heyelan, çamur ve taş akması gibi tüm arazi üzerindeki akma-kayma olaylarıdır.


Kategoriler

- bilim - teknoloji - insan - icat - uzay - dünya - güneş - fizik - bitki - bilgisayar - internet - yaratılış - bilim adamı - nasa - ay - atmosfer - su - iletişim - evren - gezegen - kanser - enerji - Işık - gen - kara delik - CERN - Yüzyılın deneyi - mucit - Nobel Fizik ödülleri - atom - beyin - deney - tarih - Ana Britannica - DNA - astronomi - oksijen - biyoloji - matematik - İcatlar - elektrik - zaman - telefon - genetik - yildiz - göz - virüs - bakteri - teori - cep telefonu

MollaCami.Com